Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) Nasıl Yapılır?
Blefaroplasti ameliyatı genellikle sedasyon da uygulanan lokal anestezi altında yapılır. Hastanın genel anestezi altında tam olarak uyumuyor olması hem hasta açısından daha konforlu ve güvenli hem de doktor açısından hastanın kooperasyonuna ihtiyaç olduğu anlar için daha uygundur. Gözkapakları hareketli dokular olduklarından burun veya memenin aksine cerrah operasyon esnasında hastadan gözlerini açıp kapatmasını, aşağı yukarı bakmasını isteyebilir ve gerekli simetri ayarlarını kontrol edebilir.
Operasyonlar süre olarak uygulanacak yönteme göre değişse de 1-2 saat içerisinde sonlandırılır.
Üst kapaklar ve alt kapaklar aynı seansta veya ayrı ayrı düzeltilebilir. Kapak estetiği sırasında mevcut bir kapak düşüklüğü (ptosis) veya herhangi bir kapak deformitesi varsa bunlar da aynı seansta düzeltilmelidir. Alt kapak operasyonları zaman zaman yüz ortası germe işlemi ile birleştirilebilir. Operasyon esnasındaki kesiler üst kapaklar için kapak üstünde cildin katlanmasıyla oluşan doğal çizgiler kullanılarak altta ise yine kirpik dibindeki ince doğal hatlar kullanılarak veya uygun hastalarda alt kapak iç yüzeyinden uygulanır ve çok ince estetik dikişlerle kapatılır, böylelikle sonrasında belirgin bir kesi izi genellikle kalmaz.
Çok düşük bir ihtimal aşırı yara yeri reaksiyonu (keloid) oluşturan bünyelerde kesi izleri kalabilse de bunlara sonrasında laser vb ile müdahale etmek mümkündür. Hastalar operasyon sonrası aynı gün hastanede yatmalarına gerek olmadan taburcu edilir ve gözler bandajla kapatılmaz. Operasyon veya sonrasında ağrı ya hiç olmaz ya da minimaldir, oral ağrı kesicilerle rahatlatılabilir düzeyde, bu da operasyonda hasta konforunu arttıran en önemli unsurlardan birisidir. Yine de travmaya bağlı gözkapaklarında şişlik, morluk, kesi yerlerinde minimal kaşıntılar olabilir. Operasyon sonrası ilk birkaç gün yoğun buz uygulama ve topikal damla ve merhemlerle tedavi yeterlidir. Dikişler eğer kullanılmışsa yaklaşık bir hafta 10 gün içerisinde alınabilir.
Ameliyat Sonrası Riskler Nelerdir?
Gözkapağı ameliyatları ve sonrasındaki riskleri anlayabilmek ve bunlara engel olabilmek için göz ve çevresinin anatomisine hakim olmak oldukça önemlidir. Gözkapakları hareketli dokulardır, oldukça ince ve narin yapıdadırlar ve gözle çok yakın ilişki içerisindedirler. Aynı zamanda gözler için önemli yapıları barındırırlar (gözyaşı bezleri, kirpikleri, gözleri açıp kapatan kaslar vs). Anatomik olarak da gözlerin içerisinde durduğu boşlukta (orbita), birçok yapıyla içiçe oldukça karmaşık bir anatomik ilişki içerisindedirler.
Bu nedenlerden dolayı kapak operasyonları planlanırken, ister estetik ister sağlıkla ilgili nedenlerden olsun bölgenin anatomik yapısı ve fonksiyonlarına hakim okuloplastik cerrahinin inceliklerine hakim bir hekim ile çalışılması operasyon sonrası riskleri minimalize etmek için en güvenli yöntemdir. Her ne operasyon planlanıyor olursa olsun gözlerin yani görmenin korunması en önemli konudur. Ayrıca göz kapaklarının şeklinin, fonksiyonun korunması, yapılacak işlem sonrası bu yapılarda anatomik veya fonksiyonel hasarlar bırakılmaması gereklidir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi hastanın ve doktorun gerçekçi beklentilerle yola çıkması, karşılıklı olarak soru işaretlerinin giderilmesi, uygulanacak yöntem veya yöntemlerle ilgili tamamen aydınlanmış ve hem fikir olunması cerrahi başarıyı ve sonrasını etkileyen başlıca etkenlerdendir. Op.Dr. İskender Alkın Solmaz bu alanda binlerce vaka deneyimiyle kapak operasyonları sonrası tatsız günler geçirmenizi önleyecek sayılı okuloplastik cerrahlardan birisidir.